03:59 -
No comments


minik kuşun maceraları...
akıllı oğlum minik kuşum. geçtiğimiz günlerde köpek dişler de dahil 4 tane diş çıkardın çok huzursuz günler geçirdik tabii. toplam da 14 dişe sahipsin artık. 14 dişli minik kuş :))) çok büyüdün ve aynen düşündüğüm gibi sokaktan eve girmek istemiyorsun. bahçe ve bahçedeki park senin özgürlük alanın. tabii arada bir korkutuyorsun bizi. Çünkü henüz yükseklik ve derinlik algın oluşmadığından düşme tehlikeleri atlatıyorsun. yaklaşık 2 hafta önce 2 günde 3 kez düştün sert biçimde. birinde komodinin üzerindeki bilgisayar ekranıyla birlikte yere kapaklandın. diğerinde cenk amcanlarda kahvaltı ederken koşarak kanepenin arkasına uçtun. ucuz yırrttık balkondan aşağıya uçabilirdin ya da yerdeki mermere kafan vurabilirdi. bir diğerinde masayla kanepenin arasına düştün. etrafına neşe saçıyorsun güler yüzün bitmeyen enerjin ve sürekli birşeyler anlatmanla etrafındaki herkesi kendine bağlıyorsun. o kadar tatlısın ki peşinde dili dışarıya çıkmış biçimde koşan anne ve ananen sana hiç sesini çıkaramıyor :)))) bugünkü maceran hepsinden farklı ve korkutucu..15,5 aylık bir çocuk olduğunu unutarak ilk kez evden kaçtın..evet yanlış okumuyorsun evden kaçtın..kanepenin üzerine çıkıp kalorifer peteğinin üzerine tırmanarak camdan dışarı çıkıp gitmişsin. zemin katta oturmanın dezavantajı maalesef. ananen hemen farketmiş bahçeye çıkmış ve seni bulmuş parka doğru gidiyormuşsun... bizi çok korkuttun bi tanem sanırım maceraların bununla sınırlı kalmayacak bizi epey zorlayacağa benziyorsun.. şimdi bu satırları biraz gülümseyerek ama daha çok korkuyla çarpan kalbimi susturmaya çalışarak yazıyorum. bütün bunların dışında evde heryere tırmanıyorsun kapıları camları bu sıcakta kapalı tutmaya çalışıyoruz. çok heyecanlı mutlu eğlenceli bir çocuk oldun. öğlen eve geldiğimde anne diye bağırarak boynuma atlıyorsun. hayat duruyor o an benim için. sanırım bu andan daha mutlu olamam diyorum kendime. sürekli sevimlilikler yapıyorsun. yemek yeme ve uyuma konusunda her ne kadar sıkıntı yaşasakta genel olarak zamanımız eğlenerek oyunlar oynayarak geçiyor. oyuncaklarınla daha fazla oynamaya başladın. bahçede parkta genelde kendinden büyük çocuklarla oynamaya çalışıyorsun. yanlarına gidip yüksek sesle konuşup bişeyler anlatmaya çalışıyorsun. onlar ne yaparsa aynısını taklit etmeye yapmaya çalışıyorsun ahhh oğlum gülen yüzüm nasıl tatlısın bir bilsen. bütün gün baba kelimesini daha az kullanarak bilge diye söylenerek geziniyosun evde. babanı gördüğün an heyecanlanıp bilgeee diye bağırmaya başlıyorsun. arada sayıları sayıyorsun 1,2,3,4,5,6 sonlarına maa ekini ekleyerek bir çok kelimeyi de sonuna maa ekiyle türeterek söylüyorsun.çok hızlı büyüyorsun ayakların ellerin büyüdü.. değişiyorsun ama sevimliliğin hiç değişmiyor. seni çok seviyorum bitanecik oğlum ...